Çarşamba , 15 Ocak 2025

25 Kasım Kadına Yönelik Şiddetle Mücadele Günü

Bugün 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddetle Mücadele Günü. Siz değerli MobilDost okuyucuları için bugünün anlam ve önemine ilişkin olarak Kadına Yönelik Şiddetle Mücadele Günü nedir? neden bugün olmuş gibi sorulara cevap bulmaya çalışıyor olacağız. Hiç şüphe yok ki kadına, çocuğa, hayvana dünya üzerinde yaşayan on milyon beşyüz bin canlı türünün tamamına yönelik her türlü şiddete karşı olmalıyız. Birgün değil her gün tüm canlılara karşı uygulanan açık veya kapalı tüm şiddet türlerine karşıyız. İster fiziksel, ister psikolojik nereden ve kimden gelirse gelsin, nedeni her ne olursa olsun hiçbir şekilde şiddeti maruz göremeyiz. Bu sebeple bugün özelinde Kadına Yönelik Şiddete Gözlerini Kapama! Diyoruz

Bugün; dünyanın her medeni ülkesinde yaşanan kadına yönelik şiddete “dur” demek için 25 Kasım günü “Kadına Yönelik Şiddetle Mücadele Günü” olarak kabul edilir. Genelde kadın örgütleri tarafından yapılan etkinlikler ile dikkat çekilen, şiddetle mücadele gününün başlangıç noktası, 25 Kasım 1960 tarihinde Dominik Cumhuriyeti’nde diktatörlüğe karşı savaş açan 3 kız kardeşin öldürülmesi olmuştur.

Kadına yönelik şiddetle mücadelede, toplumun tüm paydaşlarında sevgi, şefkat ve merhamet duygularının güçlenmesi amaçlanmış ve bu amaç ile 1999 yılında Birleşmiş Milletler Örgütü bu günü kadına yönelik şiddete karşı ulusal mücadele günü olarak ilan etmiştir.

25 kasım dünya kadına yönelik şiddet ile mücadele günü, tüm dünyada aslında protesto ediliyor. Bizde ülkemizde İstanbul sözleşmesinin yürürlükten kalması ile birlikte kadına yönelik şiddeti önlemek için bu sözleşmenin yeniden uygulanmasını bekliyoruz.

Kadına Yönelik Şiddetle Mücadele Günü Nedir?

1960 yılında Dominik Cumhuriyeti’nde meydana gelen olayda, ülkeyi diktatörlük ile yönetmekte olan Rafael Trujillo’ya muhalefeti ile bilinen Mirabal Kardeşler adlı üç kız kardeş, Trujillo’nun: ”Ülkede iki tehlike var: Kilise ve Mirabal Kardeşler” diye yapmış olduğu açıklamadan günler sonra Mirabal kardeşler boğazlanıp dövülerek vahşice öldürülmüşler. Bu vahşi cinayetleri takiben ertesi sabah gazetelerde bu üç kız kardeşin ölümlerinin bir kaza sonucu meydana geldiğini anlatan yönetim yanlısı haberler çıkmış. Cinayetlerin üstü örtülmüş. Aradan geçen 21 yıl sonra 1981’de Dominik’te toplanan Latin Amerika Kadın Kurultayında 25 Kasım günü “Kadına Yönelik Şiddete Karşı Mücadele ve Uluslararası Dayanışma Günü” olarak kabul edilmiş.

Daha sonrada 1999 da BM de 25 kasım kadına yönelik şiddetle mücadele günü olarak ilan edilmiş. O günden bugüne tüm dünyada özellikle kadın sivil toplum örgütleri tarafından oldukça etkin bir şekilde kutlanıyor.

Türkiye’de gün geçmiyor ki basında kadına yönelik şiddet, tecavüz, tehdit, öldürme haberi olmasın. Eğitim sisteminde yapılacak güncelleme ile kadın ve erkegin bu hayatta eşit olduklarının tüm toplum kesimlerine öğretilmesi gerekiyor. Biran önce bu şiddet haberleri son bulsun istiyoruz.

TÜRKİYE’DE KADINA YÖNELİK ŞİDDET

Bir başka yazımızda ülkemizde kadına yönelik şiddet ile ilgili olarak TUİK istatistiklerine, TBMM’de kurulan Kadına Yönelik Şiddetin Nedenlerini Araştırma Komisyonu Raporuna ve Kadın Cinayetlerini Önleme Platformu ile ulusal ajanslar tarafından dünyadaki kadına yönelik  şiddet ve nedenlerini anlamaya çalışan pek çok rapor ve istatistikten faydalanıp daha detaylı olarak sizler ile paylaşıyor olacağız.

Ülkemizde maalesef kadına yönelik şiddet gün geçtikçe artıyor. Sadece son üç yılda;2019 yılında 474,2020 yılında 410 ve 2021 yılında bugüne kadar 350 kadın cinayete kurban gitmiş. Ve ne yazık ki bu kadın cinayetlerinin en büyük faili genelde kadınların yakın çevresindeki babası, ağabeyi, eşi yada sevgilisi olan erkekler oluyor. Kadına yönelik fiziki şiddet, psikolojik şiddet, cinsel şiddet, tecavüz her ne sebeple olursa olsun erkekler olarak bunlara karşı olmalıyız.

Kadının istemediği hiçbir davranışı, tavrı gösteremeyiz. Sadece çok seviyorum, evlendik karım veya benim eski eşim diye başka birisinin hayatına müdahale etme hakkımız yok. Erkek şiddetine en çok evlenmiş boşanmış dul kadınlar maruz kalıyor. Kadına yönelik şiddetin bitmesi için önce erkek egemen dilimizi düzeltmemiz gerekiyor. Dilimizden her türlü şiddeti teşvik eden sözcükleri çıkarmalıyız. Şiddetten uzak günler dileriz.

Gün geçmiyor ki gazete ve televizyonlardan bir kadına yönelik şiddet haberi daha olmuyor olsun. Bazı günler birden fazla kadına yönelik şiddet hatta ölüm haberi okuyoruz. Ülkemizde bir yılda kadına yönelik şiddet sebebiyle öldürülen kadın sayısı muhtemelen bir batı Avrupa ülkesinde doğal sebepler ile  ölen kadın sayısına eşittir.

Toplum olarak biran önce bu kanayan yaramıza çözüm bulmalıyız. Kadına yönelik erkek şiddetinin biran önce son bulması için cezaların artırılması gerekiyor. Yürürlükten kaldırılan İstanbul Sözleşmesinin yeniden uygulamaya konulmasının kadına yönelik bu bitmeyen şiddetin önlenmesi noktasında faydası olacaktır.

Toplumun yarısını oluşturan kadınlarımızın eşit şartlarda, korkusuz, özgürce yaşaması için biran önce yasal düzenlemelerin yapılması ve hızla pratikte uygulanıyor olması gerekiyor. Kanuni düzenlemeden ziyade bunların her manada uygulanıyor olması gerekli. Bunlara ek ana okulu sınıflarından başlayan bir eğitim veriyor olmalıyız.  

Mobil Dost

Kontrol Ediniz

HPV virüsü bulaşıcıdır

Çiftlerin Ayrılmasına Neden Olan Hastalık

Human Papilloma Virüsü (HPV) Çiftlerin ayrılmasına neden olan hastalık. Cinsel yolla bulaşan hastalıklardan biri olan …

Gonore halk arasında bel soğukluğu hastalığı

Gonore Nedir? Nasıl Bulaşır?

Gonore Belirtileri ve Tedavisi Gonore nedir?nasıl bulaşır? Bu yazımızda bu konudaki bilgileri paylaşıyor olucaz. Gonore …

Orşit nedir?belirtileri nelerdir?tedavisi nasıl olur?

Orşit Nedir? Neden Olur?

Orşit Belirtileri ve Tedavisi Orşit nedir? neden olur? Orşit belirtileri ve tedavisi. Orşit veya halk …

seksten sonra kadınlarda karın ağrısı olur mu?

Cinsel İlişkiden Sonra Karın Ağrısı Olur Mu?

Cinsel İlişkiden Sonra Karın Ağrısı Neden Olur? Cinsel ilişkiden sonra karın ağrısı olur mu? Evet; …