Kent hayatında dul kavramı nedir? Dul kime denir? Dul kadın ve dul erkek psikolojisi nasıldır? Dul kadın ve/veya dul erkek neden son zamanlarda tercih sebebi olmaya başladı. Yeni evlilik sayısının düşmeye başlayıp boşanma sayısının artmaya başladığı bu yıllarda kadın ve erkek arasındaki evlilik ilişkisinin standartları da değişmeye başladı.
Bu değişimin en önemli sebebi kadının ekonomik hayat içindeki artan değeri ile değişen yeridir, yoksa hızla gelişen iletişim teknolojilerinin son derece yaygın kullanımı ile geniş halk kitlelerinin bilgiye çok daha hızlı erişebiliyor olması mıdır gibi pek çok sorumuz olabilir .Bu yazımızda siz MobilDost okuyucuları için bunların bir kısmına yanıt bulmaya çalışacağız. Sizlerin içinde de biliyoruz ki azımsanmayacak sayıda dul kadın ve dul erkek okuyucularımız bulunuyor.
Dul Kim, Kime Dul Denilir?
Önce dul kime denir? sorusu ile başlayalım, sözlük anlamına bakmak için Türk Dil Kurumu sözlüğüne baktığımızda; Eşi ölen ya da boşanan kişiye dul denir. Son derece basit anlaşılır anlamı ve tarifi var. Kadına da, Erkeğe de dul denilir burada bir cinsiyet ayrımı bulunmuyor. Ancak toplum dilinde genelde bir kadını tarif ederken “dul kadın” denilirken erkeği tarif ederken dul erkek yerine “o eşinden boşandı veya onun eşi rahmetli oldu vs” gibi farklı tanımlama cümleleri kullanılıyor.
Toplum dili içinde maalesef dul kavramı özellikle cinsiyetçi bir şekilde kadını veya içinde bulunduğu durumu küçümsemek için kullanılıyor. Bu cinsiyetçi erkeksi tanımlama dili aslında kadını güçsüz gösterip ondan faydalanma onu istismar etme fikri erkeklerin gizli düşüncesi olabilir. Erkek zihninde ve hatta bazı kadın zihniyetlerinde dul kadın eşittir; başarısız kadın, şansını kaybetmiş kadın, mağlup olmuş kadın, ailelerin uzak durması gereken kadın, zavallı kadın, erkeğine veya evine, evliliğine sahip çıkamamış kadın…neredeyse cüzzamlı gibi görülen toplumdan tamamen dışlanan bir rol alıyor.
Hiç bir dul kadın bu tanımlamaları asla hak etmiyor, dulluk sebebi ne olursa olsun. Dul kavramı tamamen toplumsal yapının oluşturduğu hiçbir nesnel gerçekliği olmayan saçmalık olarak ifade edilebilecek anlamsız sadece kadını toplumsal hayatta zayıflatan bir algı sistematiğidir. Buna karşın erkek boşandığında veya eşi öldüğünde o eksilmiş yada başarısız sayılmıyor. Erkeğin sebebi ne olursa olsun toplumsal bakışta bir farklılık oluşmuyor. Erkek dul da kalsa, hatta hiç evlenmese bile erkekliği azalmıyor. Ona kimse kötü gözle bakmıyor.
Oysa aynı durum içinde olan kadın toplum nezdinde neredeyse taşlanacak bir hale getirilebiliyor ve hatta zaman zaman sosyal medyada linç edilebiliyorlar. Ve ne yazık ki bu toplumsal algıya en büyük desteği yıllar içinde kadınlar vermiştir. Ancak gelinen noktada modern kent hayatı içinde dul kavramında toplumsal bakışta ciddi farklılıklar söz konusu.
Dul Kadının Cazibesi
Son yıllarda yapılan bazı toplumsal araştırmalarda boşanmış kadınların “dul kavramını veya dul sıfatını” 21.yüzyıl kent hayatında işkenceyle, zorla değil tam tersine keyifle, mutlulukla taşıdıklarını belirtiyor. Bu utanılacak veya sıkılanacak bir durum değil gerçek tende. Dul kadının cazibesi erkekler nezdinde yükseliyor. Zira çalışma hayatıyla birlikte kadınlar artık dul sıfatının getirdiği zorlukları aştılar. Bir zamanların kötü kabusu olan dulluk kavramı şimdi artı eğlenceye dönüşüyor olabilir. Çalışma hayatının içinde bulunan dul kadınlar hiç kimseden ve hiç bir şeyden korkmadan kendi hayatlarını sonuna kadar yaşamaya karar verdiklerinden beri hayatın, toplumsal baskının, erkek egemen toplumun onları vurmasına artık izin vermiyorlar. Zayıf bir kadın yerine tam tersi son derece güçlü ne istediğini bilen potansiyelinin farkında kadınlar dul kadınlar.
Anne Babalarımız zamanında olduğu gibi evlilik sonsuza kadar sürecek kuralı artık günümüzde geçerliliğini kaybetmiş görünüyor. Bir kadın için boşanma nasıl bir bitişse, dulluğun başlangıcı da bir o kadar yeni ve etkili bir başlangıç olabilir. Sıfır bazen bitiş ise bazende başlangıçtır. Kent hayatında artık hayat dul kadın için daha anlamlı ve güvenli bir hal alıyor.
Dul olmayı kendisine yakıştıran, kendi ayakları üzerinde duran kimseye eyvallahı olmayan bir kadın, erkekler tarafından nasıl da çekici ve seksi bulunur? Dilediğince yaşamak, özgürce fikirler üretmek, toplumsal rolünü pekiştirmek, mutluluk oyunları oynamak, hayatı farklı bir yönünden yakalayarak dulluğun tadına varmak, sonuç olarak özgürsünüz. Unutmayalım; insanlar mutlu olmak için evlenirler ve yine mutlu olmak için boşanırlar…Temel meselemiz mutlu olmak olmalı. Belki de her erkeğin açmak istediği bir kapıdır bu, özgürlük kapısı, kim bilir?
Evlilik Yok
Evlilik ile ilgili bir kere ders almış, boşanmış olan kadınların bir kısmı artık aynı hatayı yeniden yapmak istemiyorlar. Kendi ayakları üzerinde duran bundan zevk alan kadınlar, bir erkeğin kendilerine hükmetmesine izin vermiyorlar. Bu tecrübe ile onlarda oluşan bu özgürlükçü ruh hali, erkeklerin fazlasıyla ilgisini çekiyor. Cazibeleri artıyor.
Başından bir evlilik geçen kadınların bir diğer tecrübeleri ise evlilik hayâllerine son veriyor olmaları. Tamda bu sebepten kaynaklı olarak kendine özen gösteren kadın, seksiliğini ve cazibesini yeniden kazanıp bunu korumayı öğreniyor. Bekar bir kadın başladığı her ilişkinin sonsuza kadar sürmesini istiyor. Bekar kadının ilk günlerde kurduğu bu evlilik hayalleri, ilişkinin yönünü belirliyor.
Erkek bundan memnun ve mutlu oluyorsa sorun yok. Ancak bir çok erkek bu evlilik fikrinden hoşlanmadığı için, evliliği yaşamış bundan ağzı yanmış dul kadınları tercih ediyor. Çünkü dul kadınların evlilik gibi bir istekleri, fikirleri olmadığı için ilişkilerini bunlardan uzak yaşıyorlar. Bu sebeple dul kadının en etkili silahı ve belki de en büyük cazibesi kendi mutluluğunu ön planda tutmasıdır. Önemli olanın kendisinin mutlu olması olduğunu biliyordur artık. Başkası için değil kendisi için yaşar ilişkilerini.
Cinsel Dulluk
İnsan boşanıp dul kalınca cinselliği de boşamıyor sonuç olarak. Şayet boşanma gerekçesi cinsellik, şiddet vb. gibi bir sebep değilse. Dul kadınların bir diğer cezbedici tarafı da seksi bilmeleridir. Pek çok bekar kadın ilişkide romantizmi ön planda tutarken, ve buna göre yaşarken, karşısındaki erkekten de bu yönde beklentileri vardır. Cinsellik bekar kadınlar için ikinci plandayken, dul kadınlar için durum tam tersi olabilir. İlişkide seksi ilk sıraya koyan kadınlar seksi bir paylaşım aracı olarak görmekten çok zevk almanın yolu olarak görürler. Kendileri cinsel haz, zevk aldıkları gibi erkeğinde zevk almasını önemser ve bunu sağlarlar. Tecrübe önemlidir. Potansiyelini bilip, ne verip ne alacağını biliyor olman gerekir.
Dul Erkek Cazibesi
Dul kadınlar gibi son yıllarda dul erkekler de benzer sebepler ile kadınlar için oldukça cazip bir hâl aldı. Bu cazip duruma neden olan sebepler içinde ekonomik durum, çocuk konusu, hayattan ne istediğini biliyor olmak, güvenli bir liman olmak gibi pek çok faktör bulunuyor.
Gün geçtikçe özellikle ekonomik sebepler ile orta yaş ve üstü erkeklerin yanında çok sayıda genç kadınlar görmeye başladık. İkili ilişkilerin standartları ve şayet varsa ahlakı hızla değişmeye başladı. Toplumsal kabullerde bu yönde değişim gösteriyor ancak muhafazakâr kesim ile modern kesim arasındaki kültürel ve yaşamsal farklar artıyor. Bir başka yazımızda “kadınların neden başından evlilik geçmiş erkekleri tercih ettiklerini” ayrıca inceliyor olacağız.
Bu yazımızı okuduktan sonra dilerseniz Dul Erkek Tercih Sebebi başlıklı yazımızı bu linkten okuyabilirsiniz.
Mobil Dost
